Ağız Bakımı ve Diş Sağlığı İçin Nelere Dikkat Edilmeli?
Ağız, sindirim sisteminin başlangıcı olarak bilinir. Bütün besinler ağız yoluyla tüketilmektedir. Vücuda almış olduğumuz besinler ağzımızda bulunan dişler yardımıyla sindirime hazırlanmaktadır. Bu sebeple dış ortamla ilişkili olan ağız ve dişlerimizin sağlıklı olması büyük önem arz etmektedir. Ağız ve dişlerin sağlıklı kalması için öncelikle bu bölgelerin temizliğine yani öz bakıma önem vermeliyiz. Ağız sağlığı için aşırı sıcak yiyecek ve içeceklerden uzak kalmalıyız bu gibi durumlara dikkat ederek ağız içi dokuların yanmasının önüne geçebiliriz. En önemli detaylardan biriside yemeklerden sonra ağız içi suyla yıkanarak buralardaki kokuşmaya neden olan besin artıkları mutlaka temizlenmelidir. Ağız içinde yaralar oluştuğu zaman hekime gösterilerek, tedavi ettirilmeli ilerlemesinin önüne geçilmelidir.
Günlük olarak dişlerin sağlığı için düzenli olarak dişler, fırçalanarak diş macunu ile temizlenmelidir. Besin artıklarını diş aralarında kalarak çürümeye sebep olduğunu hepimiz biliyoruz. Ağız kokularının ve bir çok rahatsızlığın diş çürüklerinden kaynaklandığı unutulmamalı, temizliğe önem verilmeli zaman ayrılmalıdır. Ağız ve dişlerin sağlıklı olması hoş bir görünüm verir ve kişinin konuşma, gülme gibi durumlarda rahat hareket etmesine yardımcı olduğu gözlemlenmiştir. Diş çürüğünden dolayı ağız kokusu meydana gelen kişinin çevresini rahatsız etmesi sıkıntılı durum oluşturmaktadır. Kısaca ağız sağlığı, diş sağlığı ile yakından ilgili bir konudur.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çocukların çoğunda diş çürüğüne mevcut. Diş çürümesine ağızdaki bakteriler neden olmaktadır. Bakterilerin yanında diş çürümesine neden olan diğer sebepler ise, diş aralarında kalan besin artıkları ile duyarlı bir diş mineleridir. Dişlerin çürümesine neden olan besinler özellikle karbonhidratlı diğer bir ifadeyle şekerli yiyecekler olup çocukların bu tarz paketle şekerli yiyeceklerden uzak durması gerekmektedir.
Diş çürümesinin önemli nedenlerinden birisi de sudaki flüor eksikliği olarak bilinir. Flüor diş minesinin direncini arttırarak, çürümeyi önlemektedir. Bu nedenle sularda flüor eksikliği varsa sağlık kuruluşlarından gerekli yardım alınmalı önüne geçilmelidir. Flüor fazlalığı ise dişlerde sararmaya neden olmaktadır.
Dişlerimizi düzenli olarak fırçalanıp temizliğini yapmallıyız. Aksi takdirde diş aralarında kalan besin artıkları bakteriler tarafından parçalanmış olur. Parçalanan besinler, bakteriler ve salgılardan ‘diş plağı’ denilen birikintiler oluşmaktadır. Besin maddelerini bakteriler tarafından parçalanmasıyla oluşan asitler dişin yüzeyini ve kemiğini oyacaktır. Dişte oluşan bu oyuğa KAVİTE adı verilmektedir. Dişte oluşan bu oyuklar zamanla giderek büyür ve derinleşme gözlemlenmektedir. Böylece zamanla dişin sert kısmı olan mine tabakası aşındıktan sonra daha kolay oyulan yumuşak dokuya ulaşılmaktadır. Dişteki oyulma devam ederse, diş özüne ulaşıldığı görülür. Dişteki çürümenin diş özüne ulaşmasıyla diş ağrıları oluşmaya başlaması kaçınılmaz sondur. Diş ağrısının olmadığı durumlar diş sağlığının yerinde olduğunu göstermemektedir. Bakterilerin diş özüne ulaşmasından sonra burada iltihaplanma meydana gelmektedir. Buna APSE adı verilir. Çürük diş özüne ulaştıktan ve özellikle de apse oluştuktan sonra dişin tedavi edilme şansı maalesef yoktur.
Dişlerin çürümesi hem süt dişlerinde hem de kalıcı dişlerde meydana gelebilen durumlardandır. Dişlerin çürüme nedenlerini kısaca bahsedebiliriz;
• Büyüme ve gelişme dönemlerinde kalsiyum, fosfor ve flüor bakımından yetersiz besinlerin alınması,
• Şekerli besinlerin aşırı tüketilmesi,
• Dişlerin fırçalanmaması
• Yumuşak besinlerle beslenilmesi
• Sık sık gebe kalınması
• Erken bebeklik dönemlerine yüksek ateş oluşması
• Yanlış ve hatalı ilaç kullanılması diş çürümesine neden olan etmenlerdir. Ağız açık durumda uyumak da dişler için sağlıksızdır.
Kullandığınız diş fırçası diş macun gibi ağız bakımı için gerekli malzemeler özenle seçilmelidir bunun için organik seçim olan dermokil diş macunu kullanabilir tüm ağız temizliğini özenle yapabilirsiniz.